Başarı

Yaşadığın Hayat Yaşayabileceğin En İyi Hayat Değil

Şubat 16, 2010

Nazım Hikmet’in “en iyisini daha yaşamadık” temalı ünlü bir şiiri vardır!

En güzel deniz, henüz gidilmemiş olanıdır.
En güzel çocuk, henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz, hanüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz,
Henüz söylememiş olduğum sözdür.

Nazım Hikmet bu şiiri sevgilisi Piraye için yazmış! Ancak sizin için de geçerli!

Hayatta gelebileceğiniz en iyi yerde misiniz?  HAYIR!

Daha iyisini hak ettiğinize inanıyor musunuz?  EVET

Yaptıklarınız yapabileceklerinizin en iyisi midir?  HAYIR!

Aklınız daha başarılı işler yapmak için yeterli midir?  EVET

Bir insan bugüne kadar yaptıklarından ibaret midir?  HAYIR

Bir Alman atasözü; “HAYATI OLDUĞU GİBİ KABUL ETMELİYİZ AMA KABUL EDİLEBİLİR HALE GELMESİ İÇİN DE ÇABA GÖSTERMELİYİZ.” der!

İnsanlar “ideallerindeki en iyi hayatı” yaşama mücadelesinden nasıl vazgeçer? Ya da neden vazgeçer?

İdealimizdeki hayattan nasıl kopup sıradan hayatlara razı olduğumuzu ilginç bir örnekle anlatmak isterim!

Hindistan’da yabani bir fil yavrusu yakalandığında kalın bir zincir ile kalın bir ağaca bağlanır! Yavru fil kaçmaya çalışır ama kaçamaz! Zamanla kaçma denemelerini bırakır. O ağaçtan hiçbir zaman kurtulamayacağına inanır. Esareti öğrenmiştir artık!

Bu aşamada ayağındaki zinciri ağaçtan sökerek, kesilmiş ağaca bağlarlar. Yavru fil her yürüyüşünde o ağacun peşinden geldiğini görünce, hala o ağaca bağlı olduğunu ve hiçbir zaman bağlı olduğu ağaçtan kurtulamayacağını düşünerek kaçma girişiminde bulunmaz! Çevrede dolanır ama kaçmaz!

Başlangıçta yavru filin kaçabileceğine inancı vardır ama kaçma imkanı yoktur! İkinci aşamada ise kaçma imkanı vardır ama kaçabileceğine olan inancını kaybetmiştir! Çaresizliği öğrenmiş, kaçmasının kendi ellerinde olduğuna inanmamıştır!

Öğrenilmiş Çaresizliğe verilebilecek nadide bir örnek;

Unutmayın, ÇARESİZSİNİZ !!!

You Might Also Like