Başarı

Cam Tavan Sendromu

Şubat 2, 2010

Neden “isteyen” herkes başarılı olamıyor?

İnsanları başarısızlık bölgesinde durduran ne?

Atalet (eylemsizlik) olabilir mi?

Bir Afrika atasözü bu gerçeği mükemmel şekilde açıklıyor:

Afrika’da her sabah bir ceylan uyanır. En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini, yoksa ona yem olup öleceğini bilir! Afrika’da her sabah bir aslan uyanır. En yavaş koşan ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini, yoksa açlıktan öleceğini bilir! Aslan ya da ceylan olmanızın önemi yok! Yeter ki her sabah kalktığınızda koşmanız gerektiğini bilin!

“Pire deneyi”‘ni bilir misiniz?

Bilim adamları birkaç pireyi 30 cm. yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar. Fanusun üzerinde cam bir kapak, altında da metal bir zemin var!

Metal zemin ısıtılır! Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışır ama kafalarını tavandaki cama çarparak düşerler. Zemin sıcak olduğu için tekrar zıplar, tekrar başlarını cama vururlar!

Pireler kendilerini neyin engellediğini bilemezler! Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 cm.’den fazla zıpla(ya)mamayı öğrenirler!

Artık hepsinin 30 cm. zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır! Zemin yeniden ısıtılır! Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm. zıplar!!!

Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkanları vardır ama buna hiç cesaret edemezler!

Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı “hayat dersi”ne sadık halde yaşarlar! Pirelerin isterlerse kaçma imkanları vardır ama kaçmazlar! Çünkü engel artık zihinlerindedir!

Onları sınırlayan dış engel (cam) kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel (burada “30 cm.’den fazla zıplanamaz” inancı) varlığını sürdürmektedir!

Bu deney; canlıların “neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini” göstermektedir!

Buna “cam tavan sendromu” denir!

Bir insanın gelebileceğine inandığı en üst nokta onun cam tavanıdır!

Sizin cam tavanınız ne kadar yüksek? Bu limiti kafanızı neye vura vura kendi kendinize koydunuz?

Bu tavan limitlerimizi öğrenirken ne kadar acı çekmişsek, o limitlere o kadar sadık yaşarız!

Hayatta gelebileceğinizi sandığınız en yüksek yer sizin cam tavanınızdır! Sizin iç üst limitinizdir!

Cam tavanınız hayallerinizin tavan yüksekliğini gösterir!

İnsan inandığına denktir!

Yapabileceğini düşündüğü kadardır!

Sizin cam tavanınız ne kadar yüksek?

Cam tavanınızın yüksekliğini şimdi tespit etmeye ne dersiniz?

Soru basit: Hayatta yükselebileceğinizi sandığınız en üst nokta neresi?

Hayatta gelebileceğiniz en üst kariyer noktası neresi?

Borcu olmayıp ihtiyacı kadar kazanan bir çalışan olmak mı?
Çalışma arkadaşlarının içinde en iyi olmak mı?
Onların yöneticisi olmak mı?
Sektörde en iyi yönetici olmak mı?
Ülkedeki en büyük şirketin CEO’su olmak mı?
Sektördeki en büyük şirketin sahibi olmak mı?
Ülkenin en zengin iş adamı olmak mı?
Avrupa’nın en büyük iş adamı olmak mı?
Dünyanın en zengin ilk 100 işadamından biri olmak mı?
Uygarlık tarihinde gelmiş geçmiş en büyük servetin sahibi olmak mı?

Kendinizi hangi lige layık görüyorsunuz?

Hayatta gelebileceğiniz en iyi yerin neresi olduğunu düşünüyorsanız; orası sizin cam tavanınızdır!

Ne ilginçtir ki; pirelerin ilk başta kaçabileceklerine inançları vardı ama imkanları yoktu! Sonra imkanları oldu ama bu defa kaçabileceklerine inanmıyorlardı!

Hayat da böyle değil midir?

Yirmili yaşlarda hayallerimiz vardır, imkanlarımız yoktur! Kırklı yaşlarda maddi imkanlara kavuşuruz ama hayallerimizi unuturuz!

Gençken iç engelimizi aşar, dış engele takılırız! Zamanla dış engel ortadan kalkar, bu defa iç engelimize takılırız!

Meydan bulur at bulamayız, at bulur meydan bulmayız!

Bu deneyden; mesai saati, maaş bordrosu, koltuk taksitleri, okul servis ücretleri arasında sıkışıp kalmış “sanayi tipi Türk” hayatına çıkarılacak dersler nelerdir?

You Might Also Like